"Metin Yıldız" için arama sonuçları
Film
Oğlum Bak Git
Orhan (Yavuz Seçkin) hayatı boyunca şansızlıklar ve kısmetsizlikler yaşamış bir taksicidir. Yaşamında herşey ters gidiyor, doğru gidecek gibi görünenler son anda traji komik durumlara dönüşüyordur. En yakın dostları Kürşat (Metin Yıldız) ve Teoman (Veysel Diker) , Orhan’ın bu kısmetsizliğini atması için ellerinden geleni yapsalar da sonuç sıfırdır. Kulaktan dolma kocakarı tarifleriyle şanssızlığını kırmaya çalışan Orhan, bunda başarılı olamayınca durumunu bilimin ve ilimin ışığında çözmeye karar verir. Kişisel Gelişim Uzmanı Figen (Esra Sönmezer) onun son umududur. Lakin Figen’in babası yer altı dünyasının tanınmış simalarından Kırmızı Erol (Orhan Aydın) dur. İç çamaşırına kadar kırmızı giyen biridir. Kana karşı alerjisi olduğundan öldürdüğü kişilerin kanı üstünde leke göstermesin diye kırmızı giyiyordur. Kahramanımız Orhan, gudubetsizliğini yenmek ve kendine yeni bir hayat bakışı oluşturmak için gittiği Figen’le tanıştığı ilk gün, kendini başka bir belanın içerisinde bulur. Kırmızı Erol, Figen’i yine mafya dünyasının tanınmış simalarından Rüstem’in (Selahattin Taşdöğen) oğluyla evlendirmek istiyordur. Figen babasının bu baskılarından bıkmıştır. Babasına Orhan’la sözlendiğini ve ona deliler gibi aşık olduğunu söyler. Bizim saf Orhan’da kimseye “Hayır” diyemediğinden Figen’in bu yalanına ortak olur. Ve kendini bir anda hayatının en tehlikeli ve en komik macerası içerisinde bulur. Arkasından çevrilen pis oyundan ve tuzaktan habersiz bir maceranın içerisine giren Orhan’ın, macerası boyunca karşılaştığı inanılmaz tesadüfler, kahkaha sınırlarını zorlayan sürprizler, onu daha da içinden çıkılmaz bir duruma sürükler. Belki kaderin onun için başka bir planı vardır, belki de yoktur…
Film
Alemin Kralı
Aslan Kıral, iptidai pet shop dükkanında solucan, sülük, tavşan ve benzeri şeyler satan, kendi halinde bir esnaftır. Bu yüzden, kibirli kaynanası Asalet’e senelerdir bir türlü yaranamamıştır. Bu yetmiyormuş gibi bir gün, kayınpederi Nejat son nefesinde, “Karım, kızlarım ve torunlarım sana emanet…” diyerek ölünce, Aslan, eşi ve 3 kızı ile beraber, insomniyak Asalet’in evine taşınmak zorunda kalır…
3 kız babası olmanın gerekleri ile bile zor baş eden Aslan, kendisini bir anda 6 kadının yaşadıkları bir evde iç güveysi olarak bulmuştur. Birçok sorumluluğu olmasının yanısıra, neredeyse hiç yetkisinin olmadığı bir evde, kayınpederine verdiği sözü tutmaya çalışmak hiç de kolay bir iş değildir. Bu durum, zaten köy kökenli ve muhafazakar birisi olan Aslan’ı iyice paranoyak ve kıskanç birisi haline getirmiştir. İşe her gittiğinde gözü arkada kalmakta, evde ne dolaplar döndüğünü öğrenmek için yanıp tutuşmaktadır…